Şizofreni, uzun bir süre bir şeylerin kötü gittiğini kimsenin fark edemeyeceği şekilde yavaş yavaş gelişebilir. Bu yavaş bozulmadan aşamalı başlangıç veya sinsi şizofreni şeklinde söz edilir. Belirtilerin derece derece gelişmesi sonuçta akut dönem veya kriz hecmesinin başlamasına neden olabilir.Şizofreni birkaç hafa hatta birkaç gün içinde davranışta ortaya çıkan ani değişikliklerle gelişebilir. Bu ani değişiklikler hızlı veya ani başlangıçlı şizofreni olarak adlandırılır.
Ani başlangıç genellikle oldukça hızlı akut hecmeye yol açar. Bazı insanlar hecmeler arasında göreceli olarak normal yaşamlarını sürdürür, diğerleri kendilerini nadiren bazı belirtilerden kurtulmuş olarak bulurlar.
Şizofreni belirtileri aşağıdakileri kapsayabilir:
1. Bozulmuş veya Karmakarışık Düşünme:
Şizofreni olan kişilerin düşüncelerini düzenli hale getirmede sorunları olabilir. Aynı zamanda bazı şeyleri hatırlamayı veya konsantre olmayı da güç bulabilirler. Bu güçlükler sıklıkla kişinin diğerleri için bir anlamı olmayan şeyleri söylemesine neden olur.
2. Sarsılmaz Yanlış İnançlar:
Bir kişi diğerlerinin kendisine zarar vermeye çalıştıklarına(paranoya: yanlış kötülük görme inançları), garip güçleri olduğuna, diğerlerinin düşüncelerin duyabildiğine veya televizyon veya radyodan kendisine özel mesajlar yollandığına inanabilir.
3. Varsanılan:
Kişi kendisiyle konuşan hayali sesler duyabilir. Aynı zamanda hayali şeyleri görebilir veya koklayabilir veya yemeklerin lezzetlerinin garip olduğunudüşünebilir.
4. İnkar:
Kişi hasta olduğunu kabul etmeyebilir.Profesyonel tedavi aramayı, işbirliği yapmayı veya diğerlerinin yardımını reddebilir.
5. Değişmiş Benlik Durumu:
Kişi vücutsuz olduğu ve kişi olarak varolmadığı duygusuna sahip olabilir. Nerede kendi vücudunun bittiğini, nerede dış dünyanın başladığını ayırt etmekte zorlanabilir. Kolları ve bacaklarının kendine ait olmadığını hissedebilir.
6. Duygularda Değişme:
Duygular donuk veya düz, veya kontrol dışı ve aşırı uyarılmış olabilir. Duygular, örneğin komik bir şeye ağlamak gibi uygunsuz da olabilir.
7. Amaçsızlık:
Kişi enerji ve itkisinin tükenmiş olduğunu hissedebilir. Hayata ilgisini kaybedebilir. Hastalık kendi sağlığı ve kişisel temizliğini ihmal etmesine de neden olabilir.
8. Sosyal İçe Çekilme:
Kişi kendi dünyasına çekilebilir ve diğerlerinin ona katılmasından kaçınabilir.
9.Depresyon(çökkünlük):
Çaresizlik ve umutsuzluk hisleri, şizofreninin kişinin hayatını değiştireceğinin fark edilmesinden kaynaklanabilir. Bu çeşit duygular onun intihardan bahsetmesine yol açabilir.
Şizofrenisi olan çoğu kişilere bu belirtilerin hepsi yoktur. Bazıları bunlardan diğerlerine göre çok daha şiddetli etkilenirler. En kötülerinde, belirtiler normal yaşamı sürdürmeyi çok güç hale getirir. Dünya karışık ve sıklıkla ürkütücü bir yer haline gelir.
2.Bozuk Bir Şeylerin Fark Edilmesi:
Çoğu aile, yavaş başlangıçlı şizofreni ile karşılaştıklarında, akrabalarında sadece bunalımlı dönem değil, daha ciddi bir durum olduğunu farkederler. Davranışlar alkol, ilaçlar veya ergenlik sorunları gibi şeylerle açıklanamaz.
Aşağıda en sık görülen erken belirtilerden bazıları vardır:
– Uyuyamama; gündüz/gecedüzenin tersine çevrilmesi
– Sosyal geri çekilme, toplumdan tecrit olma(izalasyon), korku ve süphe
– Derse girmeme/işe gitmeme, dışarı çıkmaktan kaçınma
– Yoğunlaşamama, dalıp gitme
– Alkol veya madde kötüye kullanımı, tekrarlayıcı eylemler, yeme alışkanlıklarında gelip geçici değişiklikler
– Kişisel temizlikte bozulma
– Sık sık yer değiştirme, seyahat veya amaçsız uzun yürüyüşler
– Uyaranlara olağan dışı duyarlılık(ses, ışık), kolayca sinirlenme
– Manevi veya dini konularla aşırı zihinsel meşguliyet
– Anlamı olmayan konuşma
– Çok soyut, görünüşte derin fakat mantıksız veya tutarsız bir düşünceyle aşırı zihinsel meşguliyet.
Kişide herhangi bir mantıklı açıklama olmaksızın bu davranışlardan bir kaçı bulunursa tıbbi tedavi için başvurmalıdır. Son iki tanesinin bulunduğu durumlarda, bir bozukluğun olduğu hemen gözle görülecektir. Şizofreninin aşamalı başladığı vakaların aileleri, normalin nerede bitip hastalığın nerede başladığını kesin olarak belirtmelerinin güç olduğu konusunda hemfikirdirler. Gerçi sonunda, anormal davranış daha kesin hale gelir ve tıbbi yardım olmadan bunlara katlanmak çok fazla acı verir.
3.Tıbbi Yardım İsteme:
Belirtileri olan kişi, sıklıkla işlerin yolunda gitmediğini kabul etmek istemeyecektir. Muhtemelen çok şaşkındır ve olan bitenden dolayı korkmuştur. Tedbir ve anlayış ile birlikte konunun açılması gerekir. Birçok vakada doktora başvurması önerildiğinde, kişi ferahlar ve sorunlarının iç yüzünü öğrenerek adeta bir yükten kurtulur ve bundan dolayı memnuniyet duyar. Diğer vakalarda kişi hasta olduğunu inkar eder ve doktora gitmesi için ikna edilmesi gerekir. Bir randevu önerildiğinde, uykusuzluk, halsizlik veya dıugusal değişiklikler gibi belirtilerin üstünde durun. Kişi için böyle bir nedenle doktora gitmek daha daha kabul edilebilir ve onaylanabilir bir durumdur. Kişi ruhsal (akıl) hastalığı olduğunu kabul etmek istemez.Randevunuzdan önce doktorunuza mektup yazmanız veya telefonda konuşmanız ve endişelerinizden söz etmeniz yararlı olabilir. Bu görüşmenin hasta akrabanız ve sizin için daha kolay geçmesine yardım edecektir. Mektup kısa olmalı, aile tarafından yapılan davranışların listesi yapılmalı ve doktora sorununun ne kadar zamandır devam ettiği anlatılmalıdır. Eğer kişi doktora gitmeyi reddederse siz randevu alın ve doktora gidin. Doktor, hasta akrabanızın rndevuya gelmesi için yardımcı olabilir. Bazı toplumlarda hastalı evde görmeye karar verebilir.