Şizofrenide en karakteristik olan bulgu hezeyanların varlığıdır. Düşünce içeriği bozukluklarının en ileri formudur. Sanrı tümü ile gerçek dışıdır. Özellikle perseküsyon ve kontrol edilme hezeyanları ile sıkça karşılaşılır. Hasta düşüncelerinin, hareketlerinin kontrol edildiğini, başka insanların kendisi hakkında konuştuklarını, ona zarar vereceklerini söyler. “Televizyonun kendisine mesajlar gönderdiğini, radyo dalgaları aracılığı ile başka dünyaların insanlarından haber geldiğini ve deprem olacağını” söyleyerek bütün apartmandaki insanları kapı kapı dolaşarak boşaltmaya çalışır.
Kendisinin “MİT tarafından takip edildiğini, MİT elemanlarının elini kolunu kaldırırken verdiği mesajlarla gösterdiği kimseleri tutukladıklarını, bu kişilerin hapishaneden çıktıktan sonra kendisini takibe başladıklarını”anlatır. “Yiyeceklerine zehir konulduğunu, o yüzden lokantalara gidip yemek yediğini fakat lokantacınında kendini yüzündeki sivilceden tanıdığını o yüzden onunda yemeğe zehir koyduğunu” anlatır.
Şizofrenide kötülük görme hezeyanları özellikle paranoidlerde görüldüğü için belki de en sistematik hezeyan şeklidir.
Genel olarak hezeyanların şizofrenide dağınık sistematize olmamış, düzensiz ve iyi gelişmemiş özelliklere sahip olduğu görülür. Perseküsyon hezeyanlarının dışında en sık görülen hezeyanlar şunlardır;
Büyüklük hezeyanları ; Kendisi başbakandır, bakandır, kainatı yaratmış kişidir, ya da onlarla doğrudan işbirliği içindedir.
Küçüklük hezeyanları; ben hiçbir şeye layık değilim, ben böcek kadarım, ben işe yaramam.
Nihilistik hezeyanlar : Benim kalbim çürümüş, ben yokum
Cinsel hezeyanlar ; Bana homoseksüel diyorlar, öyle görüyorlar.
Somatik hezeyanlar ; Bende AIDS var, kanser var.
Depersonalizasyon sanrıları ; Benim ellerim ayaklarım büyüyor, yüzüm değişiyor.
Kontrol edilme sanrısı; Kişi duygularının ya da davranışlarının bazı dış güçlerce yönlendirildiğine inanır.
Düşünce okunması sanrısı; Kişi insanların onun düşüncelerini okuyabileceğine inanır.
Düşünce çıkarılması; Kişi düşüncelerinin zihninden çıkarılıp alındığına inanır.
Düşünce sokulması; Kişi kendisine ait olmayan düşüncelerin zihnine sokulduğuna inanır.
Düşünce yayınlanması; Kişi düşüncelerinin başkaları tarafından ya da kendince işitilebileceğine inanır.
Referans fikirleri ; etkilenme hezeyanları : Benim hakkımda konuşuyorlar, bana atıf yapıyorlar, beni etkiliyorlar.
Şizofren bir hastanın konuşması, konuşmanın akışına göre önceden tahmin edilemez. Şizofrenlerde normal bir kişinin konuşmasını daha önceden tahmin edemezler. Kullandıkları kelime repertuvarı da normal kişilere göre daha azdır. Afazik hastaların konuşmalarına benzeyen yönleri olmakla birlikte, onlardan ayrılan yönleri daha fazladır.
Fonemik Bozukluklar: Şizofrenlerde konuşmanın prozodik (müzikal, ritmik) yapısı bozulmuştur. Bazı şizofrenler konuşacakları cümlelerin korkulu, anksiyöz, veya apatik bir halde söylenip söylenmeyeceğine karar veremezler. Özellikle paranoid şizofrenler bu kararsızlığı yaşarlar.
Sentaks Bozuklukları : Şizofren hastalar, gramer hatası yapar gibi görünse de aslında yaptıkları gramer hataları normal kişilerin yaptıklarından daha fazla değildir. Bir çalışmada şizofrenlerin ancak 10 cümleden birisinde gramer hatası yaptıkları gösterilmiştir.
Semantik Bozukluklar : Şizofren hastalar somut kelimeleri soyut olanlara, Lafzi (literal) olanları mecazi (figurative) olanlara ; telaffuzları aynı olanları manası aynı olanlara (homonym’leri synonym’lere); ve primer veya dominant anlamı, sekonder anlama (karım demeyi, bizim hatun demeye) tercih ederler.
Bir şizofrenin konuşması yetersizlik ifade etmekten çok ilgisizlik ifade eder. Hasta söylenmesi gereken pekçok şeyi atlar. Kendisi atladıklarının farkındadır. Örneğin “yolun üzerindeki, içinde iki kişi olan araba benim önceki arabama benziyor” cümlesini “benim eski arabam benziyor” diye söyleyebilir.
Formal Düşünce Bozukluğu : Bu, düşüncede yapısal bir bozukluğa işaret eder. Şizofren hastaların düşüncelerinde bir dağınıklık çağrışımlarında bir kopukluk olduğu görülür.
Sık görülen diğer formal düşünce bozukluları arasında şunlar vardır:
a) Kondanzasyon (kişinin yaşadığı değişik olaylara ait bilgi, anı ve tecrübelerin kopuk kopuk parçalarının hiçbirbiriyle bağlantısı olmadan birleştirilmesi)
b) Sembolize ederek yeniden anlamlandırma [(Symbol-like subtitution) cinsel ya da başka bir nitelikteki imajlar ile anlamı değiştirmek. örn : onun elini kaldırması benimle yatağa girip hamile kaldığını gösteriyor],
c) Kimlik Yoğunlaştırmaları [(Over-identification) birden fazla kişinin ya da şeyin aynı kişilikte toplanması, temsil edilmesi],
d) Yalancı bilimsellik [(pseudoscientific ideas), bazı saçma sapan düşünceleri bilimsel terimler nitelemeler katarak açıklamak],
e) Teferruatçılık [(overinclusion) konuyla çok uzaktan ilgisi olan ayrıntıları aktarmaya çalışmak, sınır koyamamak]
f) Konuların araya sokulması [(ınterpenetration of themes) kişinin mesleği ya da hobisi ile ilgili konuların normal konuşmanın arasına sokulması. Örn : (mühendis birisi için) “benim yüzüm gridir, çünkü makinalar yağsız kalınca gri çıkartır.”
Andreasan şizofrenlerde görülen düşünce, konuşma ve iletişim bozukluklarını 18 başlık altında toplamıştır. Aşağıdaki liste bu bozuklukları vermektedir.
1. Konuşma/Düşünce fakirliği
Spontan konuşma miktarında azalma
2. Konuşma/düşünce içeriğinde azalma
Konuşma yeterli uzunluktadır fakat içeriğinde bilgi azdır.
3. Basınçlı konuşma
Spontan konuşma miktarında artma. Konuşmayı kesmek mümkün değildir.
4. Konuşmada distraktibilite
Konuşmanın akıcılığında bozulma konuşmanın sık sık blokaja uğraması.
5. Yandan konuşma
Bir soruyu soruya cevap olmayacak şekilde yandan yana cevaplamak.
6. Dağılma ( Çağrışım kopukluğu fikir uçuşması)
Konuşmanın içeriğinde, fikirler birbiriyle bağlantısızdır.
7. Enkoherans (kelime salatası, şizofazi)
Anlaşılamaz konuşma
8. Mantıksızlık
Mantıksal neden-sonuç bağlantılarının kaybı.
9. Klang çağrışım
Kelime seçimleri anlamsal bağlantılara göre değil, ses bağlantılarına göre seçilir.
10.Neolojizm
Yeni kelime türetme
11.Kelime yakıştırmaları (parafazi, metonim)
Eski kelimeler, yeni anlamlar yüklenerek kullanılır.
12.Çevresel konuşma
Konuşma aşırı biçimde dolaylıdır. Amaca uzun bir yol takip ederek varır, ya da varmaz.
13.Hedef kaybı
Bir düşüncenin zincirleme olarak takip edilip sonuna kadar görütülmesinde bozukluk.
14.Perseverasyon
Kelime, fikir veya olayların sürekli tekrarı
15.Ekolali
Görüşmecinin kullandığı kelimelerin hastada yankılanması
16.Blokaj
Konuşma akışının kesilmesi
17.Yapmacık konuşma
Aşırı gösterişli ve kendini abartılı gösteren konuşma
18. Kendine atıf yapma
Dönüp dolaşıp kendinden bahsetme.