Farklı Bir Sınıflandırma Biçimi : Affektif Spektrum
Janet 1903’de Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), fobi, panik, bulimi, migren, atipik yüz ağrısı benzeri ağrı sendromu ve irritabl barsak sendromunu (İBS) düşündüren mide-barsak sistemi bozukluklarının aynı bozukluklar ailesinden olduğunu düşünmüş ve bunları “agitations forcees” olarak tanımlamıştır. 1934 yılında Lewis panik ve obsesif kompulsif bozukluğun melankolik hastalarda yüksek oranda gözlendiğini, duygudurum ve anksiyete bozukluklarını bir bütün olarak ele almak gerektiğini savunmuştur. Tıp tarihi boyunca tedaviye yanıt, ayni patofizyolojik anormalliği paylaşan bozuklukların tanınması için yöntem olarak kullanılmıştır. Fakat bunun istisnaları da vardır. Majör Depresyon da Kala-azar da klomipramine yanıt verirken, iki hastalık birbiriyle ilişkisizdir; veya imipramin bazı kardiak aritmiler ve Majör Depresyonda etkilidir ama bu iki bozukluk ortak bir etiyolojiyi paylaşmaz. Hudson ve Pope, dört grup antidepresan ilacı temel alarak tedavi – yanıt modelini uygulamışlar, bunlardan en az üçüne yanıt veren sekiz bozukluğu ayrıştırmışlardır. Bu psikiyatrik ve medikal bozukluklar topluluğu onlar tarafından “Affektif Spektrum Bozukluğu” olarak isimlendirilmiştir. Bu grup içinde Majör Depresyon (MD), Bulimia Nervoza (BN), Panik Bozukluğu, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), Katapleksi, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), Migren ve İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS) bulunmaktadır. Bu bozukluklar antidepresiflere yanıt temelinde iki seviyede sınıflandırılmıştır. Birinci seviyede: Yüksek spesifite, muhtemelen düşük sensitivite gösteren dört bozukluk “Muhtemel Affektif Spektrum Bozukluğu” olarak adlandırılır. Majör Depresyon, Bulimia, Panik Bozukluğu, OKB, Dikkat Eksikliği bu gruptadır. İkinci seviyede: Düşük spesifite, muhtemelen yüksek sensitivite gösteren üç bozukluk “Affektif Spektrum Bozukluğu Olması Mümkün Bozukluklar” olarak adlandırılanlardır. Katapleksi, Migren ve İBS bu gruptadır. Şizoaffektif Bozukluk, Organik Affektif Sendrom, Diğer Affektif Bozukluklar gibi asıl olarak affektif semptomlarla belirli durumlar değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Affektif spektrum grubundaki hastalıklarda affektif bozukluk görülme sıklığının yüksek olması, ya da tam tersine affektif bozukluklarda ASB’nin beklenmesi yanında, bu hastalıkların kendi içlerinde de yaygın görülme oranı taşımaları beklenir. Örneğin BN, OKB, Migren ve İBS’li hastalarla yapılan çalışmaların çoğunda yüksek oranda panik bozukluğu, bulimia; ve panik bozukluğu olan hastalarla yapılan çalışmaların çoğunda yüksek oranda OKB, migren ve İBS bulunmuştur. Panik Bozukluğu olan İBS’li hastaların antipanik tedavi ile düzeldiği bildirilmiş ve hem panik bozukluğun hem de İBS’nin benzodiazepin ve TCA ile iyileşebildiğine dikkat çekilmiştir. Primer fibromiyaljili hastaların %70’inde İBS, İBS’li hastaların %65’inde primer fibromiyalji saptanmış, her iki durum için genel bir patogenetik mekanizmanın düşünülebileceği ileri sürülmüştür.
Aile çalışmaları ve genetiğin rolü affektif bozukluklarda çok önemlidir. Primer affektif bozukluklardaki genetik faktörün araştırılması ikiz ve aile çalışmaları ile yapılmaktadır. Monozigot ikizlerin %65’inde hastalık yönünde uyum varken, dizigotik ikizlerde bu oran %14’tür, fakat genetiğin, affektif bozuklukların etiyolojisindeki rolünü anlamak için yapılan çalışmalarda halen güçlük yaşanmaktadır. Bunun sebepleri: 1) Affektif bozukluğu olanlardaki muhtemel biyolojik heterojenite, 2) Affektif spektrum içindeki değişik tanı guruplarının, belirlenmesinde yaşanan güçlükler, 3) Genetik geçişin çeşidini tanımlamamızdaki güçlükler, ve 4) Genetik geçişin geçerliliğini sağlayan biyolojik belirleyicilerin bulunmasına yönelik, başarısızlıkla sonuçlanan çalışmalardır. Winokur ve Cadoret 1971’de depresyonu aile öykülerine göre üç alt gruba ayırmıştır. Buna göre birinci dereceden bir akrabada alkolizm ve sosyopati varsa “depresyon spektrum hastalığı”, birinci dereceden akrabada unipolar depresyon var, alkolizm ve sosyopati yoksa “saf depresif hastalık” ve birinci derece akrabada ne depresif bozukluk, ne alkolizm ne de sosyopati yoksa “sporadik depresif hastalık” adları verilmiştir. Depresif spektrum hastalığının daha erken başladığı kadınlarda daha sık görüldüğü, daha sık relaps olduğu (tazelediği) ve hastalarda premorbid uyumun daha kötü olduğu belirtilmiştir. İntihar oranı da depresif spektrum hastalarında ve ailelerinde saf depresyondakinden daha yüksek bulunmuştur. Devam eden fenomenolojik çalışmalar katapleksi dışındaki önerilen affektif spektrum bozukluğu formlarının hepsindeki hastalarda majör affektif bozukluğun yüksek oranda olduğunu, aile çalışmaları ise bulimia, panik bozukluğu, DEHB olan hastaların akrabalarında yüksek oranda majör duygudurum bozukluğu bulunduğunu göstermektedir. Fenomenolojik olarak aynı spektrum içinde yer alan bu bozukluklarla duygudurum bozukluğunun bazı ortak klinik ve ailesel özellikleri, ortak genetik yatkınlığı yansıtıyor olabilir. Bunlar, kalıtsal bir anormalliğin iki farklı ifadesi olabilirler. Diğer yandan, ASB spektrumunda yer alan hastalıkların iki bağımsız alt tipi olabilir; duygudurum spektrumu tipi ve duygudurum spektrumu olmayan tipi gibi.
KAYNAKLAR
· Bernadt MW, Murray RM (1986), Psychiatric disorder,drinking and alcoholism: what are the links? Br.J.Psychiatry, 148:394-400.
· Brandt J, Celentano D, Stewart W, Linet M, Folstein MF (1990), Personality and emotional disorders in a community sample of migraine headache sufferers. Am J Psychiatry 147: 303-308
· Dunner DL, Fleiss JL, Fieve RR. The course of development of mania in patient with recurrent depression. Am J Psychiatry. 133:905-908, 1976.
· Dunner DL, Henzel BM et al. Bipolar illness: Factors in drinking behavior. Am J Psychiatry. 136:48 583-585, 1979.
· Goodnick PJ (1990), Bupropion in Chronic Fatigue Syndrome, Am. J. Psychiatry 147:1091
· Hensel B, Dunner DL. The relationship of family history of alcoholism to primary affective disorder. J Affective Disorder. 1:1105-1113,1979
· Hudson JI, Pope HG Jr (1990), Affective spectrum disorder: does antidepressant response identify a family of disorders with a common pathophysiology? Am J Psychiatry; 147:552-564
· Johnson FS, Leeman MM (1977), Analysis of familial factors in bipolar affective illness. Arch Gen.Psychiatry; 34:1074-1083
· Merikangas KR, Angst J, Isler H (1990), Migraine and psychopathology. Arch Gen Psychiatry; 47: 849-853
· Merikangas KR., Gelernter CS (1990), Comorbidity for alcoholism and depression. Psychiatric Clinics of North America,13:613-632.
· Pope HG, Hudson JI (1991), A supplemental interview for forms of ”Affective spectrum disorder” Int’l. J. Psychiatry in Medicine, 21: 205-232
· Stein MB, Tancer ME, Gelernner CS, Vittone BJ, Uhde TW (1990), Major Depression in Patients with Social Phobia, Am.J.Psychiatry, 147:637-639
· Verimli A, Türkcan A, Erdine S (1993), Chronic Pain in Psychiatry, Abstract, IX World Congress of Psychiatry, Rio de Janeiro
· Van Valkenberg C, Winokur G. Depressive spectrum disease. Psychiatric Clin North Am. 2:469-482. 1979.
· Wender RH, Kalm M (1989), Prevelance of Attention Deficit Disorder, Residuel Type and Other Psychiatric Disorders in Patients with Irritable Colon Syndrome, Am J Psychiatry, 146;1579-1582