Genel Klinik Bilgi – Şizofreni – Algılama Bozuklukları

Şizofren hastalar değişik algısal bozukluklar yaşarlar. Bu bozuklukların temelinde hastanın aşırı biçimde uyarı yoğunluğu ortasında kalması vardır.

Hastaların %15’i kendiliğinden bazı duyusal değişiklikler hissettiklerini bildirirler. bu değişiklikler bütün duyularda olabilir. Işığa ve sese aşırı duyarlılık, tat ve koku duyusunda değişmeler bu tür duyusal değişmelerdir.Hallüsinasyonlar :

Şizofren hastalarda en sık görülen algılama bozukluğu işitsel hallusinasyonlardır. Hasta sesleri tanıyabilir, tanımayabilir de. Sesler anlaşılmaz nitelikte ya da anlaşılabilir şekildedir. Bazı sesler elementer biçimdedir, tek tek sesler gelir. Bir çekiç ya da gıcırtı sesine benzer bir ses olabilir. Sesler vücudun bir organından ya da bir parçasından da gelebilir. ICD-IO’a göre, vücudun bir parçasından gelen sesler, iki kişinin kendi arasında, hasta hakkında tartıştığı sesler şizofreni için karakteristiktir.

Sesler eleştirel nitelikte, komut verici veya tehdit edici şekilde olabilir.

Bazı hastalar düşüncelerini işitmeye başlarlar. Hasta ne düşünse bunun ses haline geldiğini ifade eder.

Hastalar bazen Tanrı’nın ya da şeytanın, kimi zamanda akrabalarının veya yakınlarının seslerini duyduklarını söylerler. Pekçok hasta sesleri tanıyıp anlayamadıklarını ifade ederler. Bazı paranoid hastalar sesleri anlasalar bile doktoruna bilgi vermemek için sesleri anlayamadığını söyler.

Daha seyrek olmakla birlikte şizofren hastalarda görsel hallusinasyonlarda ortaya çıkabilir. Hasta ölmüş durumdaki ya da yaşayan akrabalarını görebilir. Bazen işitsel hallusinasyonlarla birlikte, işitilen sesin geldiği kişide görsel hallusinasyon olarak ortaya çıkar (multimodal hallusinasyonlar).

Bazen koku hallusinasyonları ortaya çıkar. Genellikle hoş olmayan, seyrek bulunan kokular duyulur. Bazende kendi vücudunun, ya da vücudunun bir parçasının koktuğunu söyler hasta.

Taktil hallusinasyonlar en seyrek görülenleridir. Vücudunun içinde, derisinin üzerinde böcekler gezindiğini derisinin ürperdiğini, yağlandığını söyler hasta.

Şizofren bir hasta zamanının çoğunu hallusinasyonlarla meşgul olarak geçirir. Davranışları hallusinasyonları yönünde olur.

Meşguliyet (occupational) tedavisi altındaki hastaların hallusinasyonları yönünde daha az davrandıkları, hatta daha az hallusine oldukları görülmüştür.

Şizofrenlerin rüyalarının normallere göre daha renkli olduğu ifade edilmiştir. Rüyalarda sıklıkla aile üyeleri görülür (Lehman 1985). Rüyaların bazıları hastayı hoşnut edici, bazılarıda kötü içeriklidir. Kötü içerikli ve hastaya hoşnutluk vermeyen rüyaların normal kişilere göre daha sık görüldüğüne dair bilgiler vardır (Lehman 1985).

Genel olarak Algılama Bozuklukları

Algılama, kişinin pasif değil aktif bir eylemidir. Kişinin, dış dünyanın ve kendi iç dünyasının farkında olma eylemine verilen isimdir.

Sağlıklı bir algılama için kişinin bilincinin açık olması, uyaran ve uyarının bulunması MSS’de organik ya da fonksiyonel bir bozukluğun bulunmaması gerekmektedir.

Algılamadaki bazı değişiklikler normalin dışına çıkmış gibi görünse de patolojik kabul edilemezler. Bunlara fizyolojik ya da fonksiyonel değişiklikler denir. Örneğin gündüz hayalleri (day dream), hipnopompik (uyanırken) ve hipnogojik (uykuya dalarken) görülen hallusinasyonlar bu tip algısal değişikliklerdir.

Patolojik anlamdaki algı bozuklukları ise algının niceliksel ve niteliksel bozuklukları olmak üzere iki ana başlıkta incelenir.

Niceliksel değişmelerde, algılama hiç olmayabilir (körlük), artmış ya da azalmış olabilir.

Psikiyatride sık görülen algı bozuklukları ise daha çok niteliksel algılama bozukluklarıdır. Bunlar asıl olarak ikiye ayrılır: İllüzyonlar ve hallusinasyonlar. İllüzyonlar, algıda yanılma, hallusinasyonlar ise olmayanı algılamadır.

Hallusinasyonlar beş duyuya ait olarak ortaya çıkar : İşitsel, görsel, kokusal, tatsal ve dokunsal.

İşitsel hallusinasyonlar elementer nitelikte ya da bir konuşma biçiminde olabilir. Elementer niteliktekiler daha çok kulak çınlaması, kapı gıcırtısı ve tıkırtı şeklinde olur. Konuşma biçiminde olanlar ise en sık hastanın ismini çağıran, ona emir veren, küfreden nitelikte olabilir.

Şizofreni için en tipik işitsel hallusinasyonlar iki yada daha fazla kişinin hasta hakkında tartıştığının hasta tarafından işitilmesi ya da sürekli olarak hastaya komut veren seslerin işitilmesi şeklindedir.

Hallusinasyonlar mizaca uygun olabilir ya da uygun olmayabilirler. Duygulanım bozukluklarında tabloya hallusinasyonlar eşlik ederse bunlar mizaca uygun hallusinasyonlardır. Psikozdaki hallusinasyonlar ise mizaçla uyumsuzdur.

Görsel varsanılar daha çok organik bozukluklarda ortaya çıkar. Şizofrenide işitsel hallusinasyonlardan sonra ikinci sırada görülür. Yaşlılarda daha sık ortaya çıkarlar. Küçük canlıların görüldüğü görsel hallusinasyonlara liliputyen, korkunç yaratıkların görülmesine pantofobik, habire şekil değiştiren figürlerin görülmesine metamorfoz, karşıda kendisini görmeye otoskopi, aynada kendini görememeye negatif otoskopi denilir (Uygur, 1982).

Beş duyuya ait varsanılardan başka içorganlarla ilgili varsanılar, vestibüler varsanılar (hasta oturduğu yerde uçtuğunu söyler) duyum sınırını aşan varsanılar (uzak yerlerden gelen seslerin algılanması) ve refleks varsanılar olduğuda ileri sürülmüştür . Ayrıca içgörülü hallusinasyon (hasta algılama bozukluğunun farkındadır ancak hallusinasyon ya da illüzyonun etkisinden kurtulamaz. Örnek : biliyorum bunlar gerçek değil, böyle sesler yok ama duyuyorum) ve yalancı hallusinasyon (dişardaki bir nesneye bağlanmayan kendi içinden gelen hallüsinasyonlardır. örn : Hastanın kafasından ya da karnından sesler geldiğini söylemesi) terimleride tariflenmiştir (Uygur 1982).

Afekt Bozuklukları : Şizofrenik hastada afekt küntdür ve bu durum şizofreninin en karakteristik belirtisini oluşturur. Ancak afektif küntlüğü tespit etmek güçtür. Bazende afekt künt değil ama sığ olabilir. Kimi zamanda afekt uygunsuzdur. Hasta babasının ölümünden bahsederken kahkahalarla gülebilir.

Şizofrenide hareket bozukluklarıda görülür. Belli belirsiz bir ilgisizlik ve durgunluktan ağır bir hareket bozukluğuna kadar değişen nitelikte olabilir. Uzamış bir hareketsizlik, manyerizm, grimas, balmumu yumuşaklığı, verilen postürü muhafaza etme, katatoni, stereotipi görülebilir.

Hastalar amaca yönelik konuşmazlar. Çevresel konuşmalar, yandan cevaplar, enkoherans, kelime salataları, neolojizm, bloklar sık görülür. konuşmada hastanın kendince bir anlamı olsada bunun dışardan anlaşılması güçtür. Konuşma tekdüze bir seste, aynı tarzda ve monoton şekilde akar. Hasta konuşurken özellikle paranoid tipte belirgin olduğu şekilde gözleriyle çevreyi denetler, gözetler, ya da ısrarla, dik bakışlarla karşıdakinin gözüne bakar. Hasta konuşmayı yarım bırakıp odadan çıkabilir. Sonra tekrar içeri girebilir. Masanın üzerindeki başkasının çayını içebilir.

Sosyal inhibisyon ortadan kalkmıştır. Ortalık yerde soyunup dökünmeye başlar. Orta yere işemeye veya mastürbasyona başlayabilir.

Bazı hastalarda ambivalans tipiktir. Hasta yerinde oturup oturmamaya, bir kelimeyi söyleyip söylememeye karar veremez. Konuşmak için ağzını açar, karar veremez, ağzı öylece kalır. Doktorun söylediklerine hem inanır, hem inanmaz.

Hastanın özbakımı düşmüştür. Haftalarca banyo etmez traş olmaz, pejmurde bir halde dolaşır. İçgörüsü yoktur, içinde bulunduğu durumu kabul etmez, hastalığını inkar eder.

Bilişsel fonksiyonlarda soyutlama ve algılama bozukluğu dışında bir bozukluk yoktur.

Soyut düşünce bozulmuştur. Düşünce çocuklardakine benzer şekilde somuttur. Genel bir ilgisizlik nedeniyle hafızada ve diğer bilişsel fonksiyonlarda da bozulma olduğu görülsede bu gerçek bir bozulma değildir.

Bazı hastalarda hezeyan, hallusinasyon gibi pozitif belirtiler olmadan yalnızca negatif belirtilerle klinik tablo ilerler. Hastada sosyal çekilme, afektif küntlük belirgindir. Hasta işini, öğrenim durumunu kaybeder. Yemek yeme alışkanlıkları değişir. Kilo kaybedebilir.

Hastalar bazen intihar girişiminde bulunabilir, intihar girişimine genellikle planlamadan kakışırlar. Ama bu uzun süre intiharla ilgili düşünceleri olmadığı anlamına gelmez. Bu düşüncelerini apaçık söylemeseler bile bir şekilde iletebilirler. Ya da görüşme sırasında böyle bir mesaj verebilirler.